Kategoriler

13 Ocak 2017 Cuma

American Crime Story



 Uzun zamandır görüşemiyorduk sevgili hayali okuyucular. Captain Fantastic'ten sonraki yazıyı bomba gibi bir dizi filmle yazmalıyım diye düşündüm.

 Sanırım yayınlandığından beri adını birçok kez duydum bu dizini. Özellikle American Horror Story gibi bir tarzı olması ilgimi çekmişti. İçerik bakımından aynı değil tabii. Sadece her sezon farklı bir hikayeyi ele alacak olmaları aynı. Tabii bu güzel dizimiz konularını hep yaşanmış olaylardan alacakmış. İlk sezonun konusu afişten de anlaşılacağı gibi 'insan olmayan O. J. Simpson'ın hikayesi'ni anlatacak.

 O. J.'in yaşadığı olayların ülkeyi nasıl etkilediğini, insanların ikiye ayrılışını, bu durumdan yararlanıp kendi davalarını gündeme getirmeye çalışan insanları, medyanın saçma sapan haberlerini, sırf çok para kazanmak için ölen insanların hikayelerini satan yakın arkadaşları, gün gibi ortada olan gerçeklerin çarpıtılarak anlatılıp mahkemedeki jüriyi nasıl kandırdıklarını, savcıların, avukatların davaların arkasında yaşadıkları olayları, olayların onları nasıl etkilediğini, cinsiyetçiliği, ırkçılığı kısacası insanoğlunun görünenin arkasındaki gerçek -iğrenç- yüzünü çok çarpıcı bir şekilde aktarmışlar diziye.

 Ama size şunu itiraf etmem lazım bu gerçek olayla en ufak bir bilgim yok yani gerçeğe uygunluğunu burada tartışamam o yüzden. Sadece dizi yönünden düşünecek olursam gerçekten çok çarpıcıydı. İçerisinde anlatılan çok şey vardı. Tek bir hikayeden ibaret değildi yani. Oyuncuları da oldukça sevdim. Birkaçına American Horror Story'den aşinayız aslında. Bir de sevindiğim olaylardan biri ise Friends'teki Ross'u görmek oldu. Gerçi oradaki halini düşününce buraya pek yakıştıramadım ama olsun eski bir dostu görmek iyi geldi.

 Biraz da diziye olan baştaki önyargımdan ve nefretimden bahsedeyim. Dizi başladığından beri o kadar çok ödül aldı ki artık ben bile yetişemiyordum hızına. Kendi kendime -ne haddimeyse- gıcık kaptım diziden. Hayır yani ne var ki bu kadar dedim. İzlememeye karar verdim. En son Sevgili Melike önerdi, tamam dedim aklımda bir ara izlerim. Aradan zaman geçti 2017 Golden Globes geldi çattı. Karşısındaki aday benim için en iyi dizilerden olan 'The Night Of'tu. Hayır dedim hayır kesinlikle onun önüne geçemezsin, sen kimsin ki ya dedim... Pazartesi sabahı IMDb'yi açar açmaz acı gerçekle karşılaştım. Ve zincirlerimi kırıp izlemeye karar verdim. İlk 3 bölüm bence çok sıradan, asla çarpıcı bir yanı yok, gayet standart bir dizi dedim durdum. 4. bölüme geldim ve gelmemle birlikte sus be Duygu dedim. Baya baya sevdim diziyi. Gerçekten en iyi dizi diyemem ama en iyiler arasında oldu benim için. Uzun lafın kısası izleyenler izlemeyenlere  kesinlikle izlettirsin diyorum. (( Ama hala The Night Of benim için daha önde! :) ))

 Şimdi gidip yazımı bekleyen sevgili bir insana haber vereyim. Şimdiden iyi seyirler hepinize, Sevgiler, D!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder