Merhabaa bu sefer daha farklı bir filmle karşınızdayım. Filmi hatırladım da şimdi, aslında o kadar çok mesaj içeriyordu ki alt katmanlarında. Neredeseyde her şeyini kaybetmiş bir insan baştan başlama cesaretini nasıl bulur? Kendimi düşünecek olursam sanırım bulamazdım. Hatta şuanda bile o durumdayım diyebilirim. Evet belki her şeyimi kaybetmedim ama çok uğraştığım, çabalağım bir hedefe sırf psikoloji bozukluğu uğruna ulaşamadım. Şimdi nerden başlayacağımı ne gibi bir hedefim olduğunu bilmiyorum bile. Bir yerden başla onu yap bunu yap şunu yap diyen o kadar çok ki kendileri bile saçmaladıklarının sırf akıl vermek için konuştuklarının ama aslında yanımda olmadıklarının farkında bile değiller! Ne de olsa bana -hatta benim gibilere- akıl değil gerçek destek ve ilgi lazım! Bakalım Bradley Cooper neler yapmış hayatı alt üst olduğunda?!
Çok pişmiş olarak çevrilip isimlendirilen bir film duydunuz mu hiç ben izledim bile. Bradley Cooper abimiz var yine. Hatta onunla ilgili Ojelidiyetisyen'ciğimle ortak bir yazı ( http://ojelidiyetisyen.tumblr.com/post/130480375618/film-%C3%B6nerisi-2 ) hazırlamıştık. Bu film bir şefin (hatta 2 Michelin yıldızlı) hayatını anlatıyor. Ama öyle ‘ayy neymiş adam bildiğin aşçıymış uyuşturucu yüzünden hayatı cehenneme dönmüş, bilmem ne, ay bir de çarpık çarpık ilişkiler varmış’ filmi diye tanımlamayın sakın internet sitelerindeki filmlerin altındaki ucuz yorumlar gibi!..
Bir kere filmde hayatı b.ka sarmış olsan bir adamın hayalleri var, hırsları var, dediğini yapan, olması için canını dişine takan bir adam var, öyle bi adam ki kimseye güvenmeyen tek başına ayakta duran pislik kelimesinin tanımı olan bi’ adam. Bu adam ki geçmişte yaşadıklarının cezasını gayet güzel bi’ şekilde çekti ileride. Amaaa gel gelelim ruhsal sorunlu olanlar bile gerçek sevginin, ilginin karşısında mis gibi olur, gerçek güzel insanlığa erişir. (Gerçek güzel insanlık mükemmellik değildir onu sonra anlatırım uzun uzun:))
Filmin anlatmak istediklerinden başka filmdeki o özenli yemekler, o güzelim sunumlar, o göz kamaştıran tabaklar, o restoran arkası hareketliliği bile göz doyuruyor! Zaten Bradley Cooper'ın o gülüşü (gözlerinin içi gülüyor derler ya), Sienna Miller'ın o doğal kendine özgü tavırları ve güzelliği, bir de Daniel Brühl vardı ki ahhh ahh!
Yemek pişirmenin ne kadar özen gerektirdiğini hatırladık hiç değilse aynen The Hundred-Foot Journey ve Chef filmlerinde olduğu gibi.. İzleyin gençler izleyin!
Bazı oyuncuların filmlerine torpil geçiyorum sanırım, bradley cooper, johhny depp ne yapsalar izlerim ve de beğenirim:)) objektif miyim kesinlikle hayır:)) kalemine sağlık bal adaşkomm:**
YanıtlaSilBu kadar özenerek okuyosun ya!.. Denin de gözlerine sağlık. Ve kesinlikle ben de Bradley Cooper, Benedict Cumberbatch için aynı şeyleri düşünüyorum. Hatta beğenmeyenlere gereksiz atar yapıyorum. :)) Arada bir objektif olmayıverelim ne olmuş! :P
SilBu kadar özenerek okuyosun ya!.. Denin de gözlerine sağlık. Ve kesinlikle ben de Bradley Cooper, Benedict Cumberbatch için aynı şeyleri düşünüyorum. Hatta beğenmeyenlere gereksiz atar yapıyorum. :)) Arada bir objektif olmayıverelim ne olmuş! :P
Sil